Kimi zaman, bir şeyler yedikten sonrasında, ağzınızda yediğiniz şey için alışılmadık bir tat hissedebilirsiniz. Sadece, ağızda bir süreliğine acayip bir tat (acı, ekşi, tuzlu, tatlı) kalırsa, bu düşünmek için bir nedendir.

Bilhassa kısa sürede ciddi bir halde koronavirüs enfeksiyonu geçirdiyseniz, iç organlarınızdan herhangi biri ziyan olmuş olabilir. Vücut, tat duyumlarıyla bazı hastalıkların erken habercisi olabilir. Bilhassa bu ağızda kalan tat dişlerinizi fırçalamak, ağzı çalkalamak yada leziz yemeklerle giderilemiyorsa.

İşte bir şeylerin yanlış gittiğini anlamanızı sağlayacak hastalıkları gösteren 6 olağandışı tat.

ACI TAT

Ağızda devamlı hissedilen acı tat, karaciğer yada safra kesesi sorunlarını izah edebilir. Yada bağırsaklar yeterince sıhhatli çalışmıyordur.

Safra herhangi bir nedenden dolayı durgunlaştığında, fazlalığı mideye ve sonrasında yiyecek borusuna girer. Kimi zaman sabahları bu yüzden de acı bir tat hissedilebilir. Yağlı, kızarmış, salamura ve oldukca baharatlı gıdaları sınırlamak ağızdaki acı tadı azaltmaya destek olabilir.

Acı tat için karaciğer sorunları suçlanabilir ve bu aslına bakarsanız bir uzmana başvurmak için mühim bir nedendir. Gün içinde yada bilhassa geceleri oldukca fazla şey yiyorsanız, bu da ağızda acı tat oluşturabilir. Yiyecekler bağırsaklarda durgunlaşır ve ağızda acı tat oluşturur.

HER ŞEY EKŞİ

Midede aşırı oranda hidroklorik asit olması durumunda bu asit ağıza doğru gelebilir ve bu gastrit yada ülser semptomlarından biridir. Ve bir çok süre tüm bunlara ağrı ve mide yanması birlikte rol alır.

Baharatlı, kızarmış ve yağlı gıdalar bırakılmalıdır ve en kısa sürede bir uzmana başvurulmalıdır.

Her şeyi ekşi hissetmenin bir başka sebebi de dişler ve ilaçlardır. Periodontitis yada çürük sebebiyle ağızda ekşi bir tat oluşur. Ek olarak, midedeki asit seviyesini artıran bazı ilaçlar da bu şekilde bir yan tesir ortaya çıkarabilir.

YOĞUN TUZLU TAT

Çoğu zaman, kan ve tükürük dahil olmak suretiyle vücudumuzun tüm sıvılarının yoğun hale geldiği vücudun aşırı kuruması sebebiyle ağızda tuzlu bir tat ortaya çıkar. Ve tükürük ne kadar yoğunsa, sodyum klorürün, kısaca tuzun tadı o denli belirgin hale gelir. Ayrıca, koronavirüs hastası olan birçok şahıs yoğun susuzluktan yakınma etmektedir.

Bir tek daha çok su içerek bu problemi önleyebilirsiniz. Gün içinde yavaş yavaş sadece daha sık su için. Gün içinde minimum 2 litre su içmeye çalışın, kahve ya da çay değil, su.

HER ŞEY TATLI

Ağzınızda devamlı tatlı bulunduğunu düşünüyorsanız, doktorun şüpheleneceği ilk şey şeker hastalığının başlangıcıdır, zira kandaki şeker seviyesi devamlı yükselir.

İkinci sırada kronik pankreatit var. Pankreas iltihaplanabilir ve netice olarak glikozu parçalayan insülin üreten hücre sayısı azalır. Bu yüzden ağızda tatlı bir tat olacaktır.

ÇÜRÜK TADI

Hidrojen sülfürün tadı (çürük tat), düşük asitli gastrit emaresidir. Çoğu zaman bu doğuştan gelen bir hastalıktır ve oldukca azca mide suyu üretilmesiyle ortaya çıkar.

Ağızda çürük tat hissedilirse ne olursa olsun bir uzmana başvurulmalıdır. Çeşitli ilaçlar ve hususi bir rejimle düşük asitli gastrit yönetilebilir.

METAL TADI

Ağızdaki metal tat olaşım sistemi ve diş ve diş etleri sorunlarını izah edebilir. Bir çok süre ağızda metalik bir tat, diş eti kanamasını gösterir. Kan, demir açısından varlıklı olan oldukca oranda hemoglobin ihtiva eder. Kimi zaman bu metal tada tedavi edilmemiş çürükler niçin olur.

Daha ciddi bir problem kan hastalıklarıdır. Dişler ve diş etleriniz sağlıklıysa ve metalik tat kaybolmazsa, kan testleri ve ileri tetkikler yazabilmesi için acilen bir uzmana gitmeniz gerekir. Metalik tat çeşitli kan hastalıklarından karaciğer bozukluklarına kadar birçok değişik hastalığın işareti olabilir.